6 şubat’ta meydana gelen Hatay merkezli depremlerin ardından Temiz Hava Hakkı Platformu, sahada Kahramanmaraş İnşaat mühendisleri odası, Kahramanmaraş tabipler odası,Adıyaman tabip odası ile birlikte yürüttükleri çalışma sonucu bir rapor yayımladı. Rapora göre, sahada tespit edilen asbestin, enkaz kaldırma çalışmalarının doğru yapılamaması sebebiyle ilerleyen yıllarda asbest çok ciddi halk sağlığı tehlikesine sebep olacağına değinildi.
Uluslararası kanser araştırmaları merkezi, asbesti kanser yapıcı maddeler arasında Grup1A listesinde sınıflandırmıştır.Dünya sağlık örgütüne göre ise asbestin hiçbir güvenli seviye önerilmemekte,maruz kalma düzeyi mümkün olduğunca düşük tutulması ifade ediliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na göre, “ülkemizde inşaat/yapı sektöründe asbestin ne kadar kullanıldığına dair veriler oldukça sınırlı olmakla birlikte gerek konut gerekse endüstriyel birçok yapının üretim süreçlerinde kullanıldığı bilinmektedir. Bu nedenle bu yapıların yıkımı ve tadilatı gündeme geldiğinde, faaliyete başlamadan önce asbestin bulunup bulunmadığına ilişkin gerekli analizlerin yapılması ve asbeste maruz kalmanın önlenmesi gerekmektedir”.
Türkiye’de, asbest madenciliği, ticareti ve her türlü kullanımı 2010 yılında yasaklanmıştır. 2010 yılı öncesi üretilmiş yapılar ve diğer malzemelerdeki asbest varlığına ek olarak, yasaklanmış olmasına rağmen halihazırda süren kaçak kullanım, özellikle ikinci el inşaat malzemelerinin kullanımının devam etmesi yeni yapılarda da asbest varlığı riskinin göstergesi niteliğindedir.Bu nedenle bu yapıların yıkımı ve tadilatı gündeme geldiğinde, faaliyete başlamadan önce, bina yaşları ile sınırlı kalmaksızın, asbestin bulunup bulunmadığına ilişkin gerekli analizlerin yapılması ve asbestin uzaklaştırılması ve nihai bertarafına dair mevzuatta tanımlanan önlemler alınarak asbeste maruz kalmanın önlenmesi gerekmektedir.
ULUSAL MEVZUAT TA ASBESTE MARUZ KALMA ALT SINIR DEĞERİ
Ulusal mevzuatta çalışma ortamları dışında asbeste maruz kalma için herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Asbestle çalışma ortamlarında söküm,yıkım,tamir,bakım ve uzaklaştırma çalışmaları yapılırken çalışanların maruz kaldığı havadaki asbest konsantrasyonunun, sekiz saatlik zamanda ağırlıklı ortalama değeri en fazla 0,1 lif/cm3 olabilir.Bu limit değer hazırlandığı dönemde Avrupa Birliği direktifleri ile uyumlu belirlenmiş olsa da 3 Ekim 2023 tarihinde Avrupa Komisyonu ve AB ülkeleri arasında çalışma ortamında asbeste maruz kalma limit değeri 0,01 lif/cm3 olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.
Bu yasal limit değerlerin, uygun solunum sistemi koruyucusu ve diğer kişisel koruyucu donanım ile donatılmış ve özel eğitim almış asbest söküm çalışanlarının maksimum 8 saatlik bir vardiya boyunca maruz kalmasına izin verilen en yüksek değer olduğunu altını çizmek gerekir. Bu limit değerler hiçbir koruyucu maske ve diğer ekipmanı olmayan, asbeste 24 saat sürekli maruz kalma riski taşıyan çalışma alanı dışında asbeste maruz kalınması ile ilgili değildir.
ÇALIŞMA RAPORU SONUÇLARI
THHP ve TTB tarafından yapılan araştırmanın, “ maddi kısıtlıkları ve lojistik gereklilikleri nedeniyle doğrudan solunan havadan numune alımı yerine, çalışılan kentlerde çöken tozda asbest tespiti Örnekleme yöntemi gerçekleştirilmiş. Adıyaman’da toplamda alınan 30 toz örneğinin ikisinde, Kahramanmaraş’ta 21 örneğin sekizinde, Elbistan’da ise 15 örneğin ikisinde asbest lifleri tespit edilmiştir. Tespit edilen asbest türlerinin bir kısmı ticari olarak su ve ısı yalıtımı için kullanılan asbest türleridir. Toz örneklerinde tespit edilen asbest türlerinin bir kısmının ise Türkiye’de ticari ürünler içinde kullanılmadığı bilinmekle birlikte, bu asbest türlerinin doğrudan doğadan (örneğin dere yataklarından) alınarak kullanılan kum gibi yapı malzemeleri ile beton ve sıva harçlarına karışmış olabileceği tahmin edilmektedir. Çalışmada asbest bulunan hiçbir alan, Türkiye’de asbestin doğal zuhur alanları arasında yer almamaktadır.
Yapıların çeşitli bileşenlerinde bulunan asbestin, deprem sırasında ve sonrasında yürütülen enkaz kaldırma ve taşıma işlemleri sırasında bu yapı bileşenlerinin parçalanması sonucu ortaya çıktığı ve solunan havaya karıştığı ve kent içinde rüzgâr ve diğer etmenlerle taşındığı tahmin edilmektedir.
Bu çerçevede 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş ve 20 Şubat 2023 Hatay depremleri sonucu bölgede bina stoğunun büyük oranda yıkılmış olması ile ortaya çıkan ciddi bir asbest riski olduğu söylenebilir.”
Raporun tamamına ulaşmak için:https://www.temizhavahakki.org/asbest-raporu/
‘DEPREM BÖLGESİNDE ASBEST TEHLİKESİ‘ başlıklı haber, temizhavahakki.org internet sayfasında 27 Ekim 2023 tarihinde yayımlanmıştır.
Düzenleyen: İnş. Müh. Büşra Kurt
e-posta: busra.beu10@gmail.com
Abone Listemize Kaydolun
inşaPORT Mail Aboneliği
Posta listemize abone olun ve e-posta gelen kutunuzda ilginç şeyler ve güncellemeler alın.
Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.
Bir şeyler yanlış gitti.