Rami Kışlası, 250 yıl önce Sultan 3. Mustafa döneminde (1757–1774) yaptırıldı. Asakir-i Mansure-i Muhammediye Kışlası (Muhammedin, Allah’ın yardımını görmüş askerleri) adını, yeniçeri ocağını kapatarak kışlayı yenileyen 2.Mahmut döneminde aldı.
1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı nedeniyle II. Mahmud’un maiyeti ve Enderun süvarileriyle kışlaya yerleşmesi ve yaklaşık iki yıl süreyle devlet idaresini buradan yürütmesiyle Rami Kışlası askerî ve idari bir üs hâline gelmiştir.
Rami Çiftliği Kışlası, ortası açık avlulu kareye yakın dikdörtgen planlı bir askeri kompleks olarak inşa edilmiştir. Kışla yapıları; hünkâr kasrı, koğuşlar, zabit daireleri, camii, hamam, mutfaklar, tuvaletler (memşâ), ahırlar, sundurmalar, fırın, çamaşırhane, su terazileri, kasr-ı hümayunun iki yanında ve yangına hızla müdahale veya kuraklık durumunda su tedariki için inşa edilmiş olan iki havuz, depolar (mağazalar) ve cephaneliklerden oluşmaktaydı.
Ayrıca kışla içinde neferlerin ciddi olmayan sağlık sorunlarını tedavi amacıyla teşkil edilmiş bir de revir mevcuttu. Kışlanın önemli unsurlarından biri de 1834’te başlatılan inşaat-tamirat sürecinde camiin iki yanına müstakil iki yapı olarak ilave olunan Mekteb-i Fünûn-ı Harbiye idi. 1836–1837 tarihlerinde mühendishane öğrencileri Rami Kışlası’nda bulunan Mekteb-i Harbiye’ye taşınınca kışla ”Fünun-ı Harbiye-i Mansure” adıyla anılmaya başladı.
Kışlanın özgün planı, orta avluya bakan bir koridora açılan mekânlardan oluşmaktaydı. Dikdörtgen şeklinde ve ortası avlulu olarak inşa edilen yapı 325×390 m, orta avlu ise 270×337 m boyutlarındadır. Kışlanın kanatları (koğuşların yer aldığı kısımlar) tek katlı, köşe bölümleri (zabit daireleri) ise iki katlıdır.63 Yapının güneydoğu kanadı aksında dışarı taşırılmış bir giriş bölümü ve diğer kanatlarının aksında orta avluya açılan birer girişi vardır. Kanatların köşe bölümleri dışa doğru çıkıntılı yapılmıştı.
Dört kapısı bulunan kışla yapılarının cepheleri neoklasik üslupta ve yapı aksında yer alan girişlere göre simetrik düzendeydi. Güneydoğu kanadındaki giriş kapısı basık kemerli, güneybatı kanadındaki giriş kapısı ise yarım daire kemerli olup iki yanında pilastrlar ve üçgen alınlıklı bir çatıyla vurgulanmıştı. Kışlanın güneybatı ve kuzeybatı kanatlarında pencereler düz atkılı ve yarı daire kemerli olup söveyle çevriliydi. Mermer kaplı kapının üstüne kitabe ve bitkisel bezemelerle çevrili oval tuğra madalyonu yerleştirilmişti.
Yapım tekniği itibarıyla yığma kâgir olarak inşa edilen kışlanın beden duvarları 1 m. kalınlığındadır. Yapının taş ve tuğla malzemeden yapılmış almaşık örgüdeki güneybatı kanadında payandalar mevcuttur. Kışlanın özgün kat döşemeleri ahşap, kirişlemeli koridorları ise tonoz örtülüdür. Tonozlar taş ve tuğladan mamul girift bir malzemeden yapılmıştır. Bina iç koridoru her 80 m.’de bir kemerle desteklenmiştir. Yapının güney köşesinde ve güneybatı kanadının dış cephelerinde metal kılıçlar vardır. Orta avlunun güneydoğu yönündeki bağımsız birimin 82 cm kalınlığındaki beden duvarlarında 10x22x6 cm boyutlarında ve 1328 (1909- 10) tarihli damgalı dolu tuğlalar kullanıldığı tespit edilmiştir.
1918 yılında İstanbul’un işgali sırasında Fransızlar tarafından kullanılmıştır. Cumhuriyet döneminde I. Ordu Komutanlığı’na tahsis edilen Rami Kışlası, 1980’li yılların başında Genelkurmay tarafından dinlenme ve istirahat alanı yapılmak şartı ile İstanbul Belediyesine devredildi. Kışla, 1986 yılında dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tarafından geçici olarak gıda toptancılarına tahsis edilmişti.
Semtin en önemli tarihî yapısı olan ve birinci sınıf tarihî eser statüsünde bulunan Rami Kışlası zamanla mevcut çarpık kentleşmenin ortasında kaderine terk edilmiştir. 21 Haziran 1990 tarih ve III numaralı Koruma Kurulu kararıyla, kışla ve çevresi “Rami Kültür Merkezi” olarak tanımlanmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti çalışmaları kapsamında kütüphane-müze olarak restore edilmesi için 2 No’lu Koruma Kurulu onay verilmiştir. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Kanunu’nda, Rami Kışlası’nın restorasyon, rölöve, her türlü proje ve inşaatının ajans tarafından yapılacağı maddesi yer aldığından, Rami Şehir Müzesi Projesi’nin önemli bir parçası olan İstanbul Kütüphanesi’nin yapımını başlatacak işbirliği protokolü, bir süre önce Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından imzalanmıştı.
Kütüphane, kışlanın mimari formunun özgünlük, kapasite ve rasyonel kullanım açısından çağdaş kütüphane şartlarına imkan vermemesi nedeniyle kışla binasına ek bir yapı tasarlanmıştı. 3 milyon kitap kapasitesi ve sınırsız dijital kayıt imkanı ile 75 bin metrekarelik inşaat alanına sahip olacak. Ayrıca kütüphanenin günümüz malzemesi ve tekniğiyle çağdaş formlu bir yapı olması da amaçlanmıştı.
Eyüp Rami Kışlası Rölöve-Restitüsyon- Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi kapsamında Akant Tasarım ve Restorasyon tarafından projelendirilen yapıda, Eyüp Rami İstanbul Kütüphanesi, sadece günümüz ihtiyaçlarına değil gelecekteki değişimlere de kolayca uyum sağlayabilecek şekilde kurgulanmıştır. Kütüphanenin ana konsept kararı kamusallıktır. Kütüphane projesi konsept kararları, aynı kompleks içerisinde bulunan Rami Kışlası Kent Müzesi ile beraber düşünülerek oluşturulmuştur.
Bu yazı inşaat mühendisi Glcan Ay tarafından düzenlenmiştir. gulcanbrg@gmail.com
Abone Listemize Kaydolun
inşaPORT Mail Aboneliği
Posta listemize abone olun ve e-posta gelen kutunuzda ilginç şeyler ve güncellemeler alın.
Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.
Bir şeyler yanlış gitti.














