Ömrünü mesleğine adamış olan meslektaşım Muharrem Ertuna‘nın kaleminden… Meslek hayatı boyunca geoteknik alanda yaptığı önemli çalışmaları derlediği “GEOTEKNİK ALANINDA YAPTIĞIM ÇALIŞMALAR / MESLEKİ ÖZGEÇMİŞ” adlı yazısından birebir alıntı şeklinde paylaşılacaktır. Meslektaşlarıma yararı dokunması dileğiyle.

Geoteknik mühendisliği, inşaat mühendisliğinin ayrılmaz ve mutlak bir parçasıdır. Başarılı bir taşıyıcı sistem kurgusu, zeminden bağımsız gerçekleştirilemez. Geoteknik bilimi yardımı ile yapı-yer arasındaki uyum, projelendirilebilir hale gelmektedir. Yapı ile zemin arasındaki ilişkileri kurgulamaksızın başarılı bir yapı mühendisi olmak mümkün değildir. Her zemin ve koşulda güvenli yapıların üretilebilmesi, geoteknik bilimine hakimiyetimiz ve ona verdiğimiz önemle mümkündür.

İyi zeminlerde fleksibl yapı, zayıf zeminlerde rijit yapı oluşturma felsefemizi hayata geçirebilmek için güvenilir saha çalışmalarına ve doğru yaklaşımlarla hazırlanmış bir geoteknik rapora mutlaka gereksinmemiz vardır.

Aşağıdaki örnekler, meslek hayatım boyunca yaptığım çalışmalardan bazılarının kaleme alınmış özeti niteliğindedir.

Pendik Askeri Tersanesi Mendirek İnşaatı

1984 yılı. Pendik Askeri Tersanesi Mendirek inşaatında staj yapıyorum. Üstlenici firma ENKA’ya bağlı TİTAŞ. Temel İnşaatı ders hocam Prof. Dr. Sönmez Yıldırım’ın teşvikleri ile seçtiğim staj konum mühendisliğe bakış açımı çok değiştirdi.

Grovak türü kayaçlarla dolgu yapılarak oluşturulan dalgakıran, bir sabah geldiğimizde plandaki uzunluğunun orta noktasından kırılmış ve yaklaşık olarak 3-4 metre kadar oturma yapmıştı.

Şantiyedeki panik havası dağılınca dalgıç elbiselerini giydik ve dolgu zeminini incelemek üzere denize girdik.  Zemin etüt raporunda 17 metre kalınlıkta görülen balçık tabakasına adeta saplanan dolgu kayaçları gözlemledik.

Öğrenciydim. İnşaat mühendisliğine bakış açısını yakalamaya çalıştığım yıllardı. Zemin problemlerinin üst yapıya etkisini ve geotekniğin önemini o zaman idrak ettim diyebilirim.

Yapı dalında ihtisas yapmasaydım ihtisas yapacağım diğer alan kesinlikle geoteknik olurdu.

(Askeri tesis olduğu için fotoğraf çekmemize izin verilmiyordu. Bu nedenle konuyu destekleyen görseli koyma şansım olmadı.)

Denizli’deki İlk Kazıklı Temel ve Çivili İksa Uygulaması

Yıl 1985. YTÜ İnşaat Fakültesi Lisans Diplomamı aldım ve memleketim Denizli’ye döndüm. Bayramyeri olarak bilinen semtte inşa edilmesi planlanan ve projeleri Yüksek Mimar Cengiz Bektaş tarafından hazırlanan İktisat Bankasının Denizli Şube binası inşaatında subasman seviyesine kadar şantiye şefliği yaptım.

İki bodrum kata sahip yapının zemini çok kötüydü. Bitişiğinde bulunan tarihi hamamın atık sularının sahaya veriliyor olması da çalışmamızı neredeyse imkânsız hale getiriyordu.

İstanbul firması Işık İnşaat A.Ş. tarafından üstlenilen bina inşaatı aslında tam bir zemin problemleri kategorisindeydi diyebiliriz.

Kazıklı temelin yanı sıra çivili iksa yöntemi ile kazı güvenliği sağlanacaktı. Bu gerekçelerle forajlar yapıldı. Bentonitli kuyulara betonaj yapıldı. O yıllarda Denizli’de yıkanmış agrega olmadığı için İzmir’den getirtmiştim. Hazır beton santralleri de yoktu. Nervürlü donatıyı Denizli’de ilk kez söz konusu inşaatta kullandım.

YTÜ Kadıköy Kampüs’den Betonarme Proje Hocam Prof. Dr. Zekeriya POLAT, nervürlü donatının yani BÇIII’ün savunucusuydu. Ancak bazı üniversiteler, BÇIII’ün sert bir malzeme olduğunu ve bu nedenle düktil davranışın ruhuna aykırı olduğunu söyleyerek tercihlerini BÇI’den yana kullanmak istiyorlardı. Tüm muhalif görüşlere rağmen yıkanmış agrega ve nervürlü donatıyı İzmir’den getirterek yapımı yönettim. Bilhassa kazıklı temel ve çivili iksa uygulamaları, zeminin oldukça kötü olmasından dolayı beni zorladı.

Denizli’deki ilk kazıklı temel ve çivili iksa yapımını yönetmek, mesleki açıdan heyecan vericiydi.

Kirişsiz Radye Temel Uygulaması Üzerine

1987 yılı. Denizli’de Lozan Yapı Kooperatifi adıyla kurduğumuz oluşuma ait yapıda, kendi hesap metodumla çözdüğüm radye temel uygulamasını yaptım.

YTÜ Fen Bilimleri Enstitüsünde Prof.Dr. Yusuf Berdan hocamızdan “Kalın Plaklar” dersini açmasını istirham ettik fakat hocamızın yoğunluğu nedeniyle bunu başaramadık. Tez hocam Prof. Altay Gündüz ve Prof.Dr. İlhan Berktay hocalarımın büyük desteğiyle gerekli teoriyi almaya çalıştım. Lisans bitirme projemin Kompozit köprüler olması, plak üzerinde noktasal yükler konusunda nazari bilgimin zeminini oluşturdu.

Bilgisayarların henüz kullanılmadığı yıllarda el ile hesap yöntemi oluşturdum ve projelerimde bu yöntemi kullandım. [Söz konusu hesap yöntemi, 18 yıl boyunca (bilgisayarlar gündeme gelene dek) meslektaşlarım tarafından kullanıldı.]

İnşaatı takip ettim ve eşel yerleştirerek yapım süresince temeldeki oturma miktarını okudum.

Abone Listemize Kaydolun
inşaPORT Mail Aboneliği

Posta listemize abone olun ve e-posta gelen kutunuzda ilginç şeyler ve güncellemeler alın.

Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.

Bir şeyler yanlış gitti.

1 Yorum

  1. esselamu aleykum …. yüksel bey çok güzel bir yazı olmuş…. pdf formatında indirebilseydik daha güzel olurdu… tebrikler ….

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.