Haydi İstanbullular seçime… İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Planlama Ajansı tarafından ortaklaşa açılan İstanbul Meydanları tasarım yarışması sonuçları İstanbul halkının oyuna sunuldu.
“İstanbul Senin, Karar Senin”
Taksim Meydanı, Bakırköy Meydanı ve Salacak Kıyı Bandı’ndan oluşan İstanbul Meydanları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İBB ve İstanbul Planlama Ajansı (İPA)’nın ortak çalışmasıyla yarışmaya açıldı. Ödül kazanan projelerin hayata geçirileceği süreçte, İstanbul halkı istanbulsenin.org üzerinden 19 Ekim-12 Kasım 2020 tarihleri arasında T.C. numaraları ile oy kullanabilecek.
Yarışmalarda dereceye giren eşdeğer projeler, Taksim Meydanı, Bakırköy Meydanı ve Üsküdar Meydanı noktalarında kurulan “Karar Senin” merkezlerinde de incelenebilecek. Vatandaşlar aynı zamanda, meydanlarda bulunacak Beyaz Masa çalışanlarına danışarak oy verme süreci hakkında bilgiler edinebilecek.
İBB’nin “İstanbul Senin” ilkesi ve her aşamasında katılımcı bir yaklaşımı ön planda tutarak, İPA ile ortaklaşa düzenlediği Taksim, Bakırköy ve Salacak Meydanları tasarım yarışmaları, çeşitli kurumlarla yapılan toplantılar, anketler, röportajlar ve söyleşilerle zengin bir süreçte gerçekleşti.
Üç yarışma için toplam 233 proje teslim alındı ve jüri tarafından her bir yarışma için üçer eşdeğer ödül belirlendi.
İstanbul Meydanları; Taksim Meydanı
Taksim Senin, Karar Senin sloganı ile siteden yapılan duyuruda, İstanbullular’dan Taksim Meydanı tasarımında karar vermek üzere oy vermeleri rica edildi. İstanbul halkından tasarım yarışmasında ödül kazanmış eşdeğer projeleri incelemek suretiyle, uygulanmasını istedikleri proje için oy kullanmaları, böylelikle de İstanbul’a güzellik katmaları istendi.
15 Sıra Numaralı Proje
Taksim Kolektifi
Projemizde Taksim Meydanı’nın Gezi parkı ile bütünleşerek farklı taleplere cevap verebilecek bir buluşma noktası haline gelmesini hedefledik.
Cumhuriyet Anıt’ının meydan içindeki konumunu güçlendirmek için Cumhuriyet Caddesi ve AKM yönündeki iki eksen ağaçlarla gölgelenmiş konforlu yürüme ve dinlenme alanlarına dönüştürüldü. Böylece bu iki eksenin meydanı desteklemesi sağlandı.
Gezi Parkı’nın daha aktif kullanılması için parkın zaman içinde kaybettiği iki özelliği parka yeniden kazandıracağız. Projemizde önerilen yaya köprüsü hem Gezi’nin devamında Boğaz’a bakan manzara teraslarının hatırasını canlandırıyor, hem de AKM ve Atatürk Kitaplığı gibi kültür mekanları ile bağlantı kurarak Gezi’yi Maçka Parkı’na bağlıyor. Böylece meydana ve Gezi’ye yeni bir perspektif kazandırmayı hedefliyoruz. Yaya köprüsünün bir diğer katkısı da yakın dönemde artan turizm baskısını dengeleyecek şekilde Gezi Parkı ve Taksim ile Maçka ve Nişantaşı arasında yeni bir bağlantının kurulacak olmasıdır.
Talimhane’nin girişinde Anıt’ın çevresindeki dairesel meydanın tanımını güçlendirecek bir saçak ve bir etkinlik amfisi önerdik. Aynı noktada yer altındaki otobüs duraklarına gün ışığı almayı mümkün kılan yeni bir bağlantı tasarlandı.
Taksim’in önemli simgelerinden olan tramvayın güzergahını Gezi Parkı’nın çevresinden dolanacak şekilde uzatıyoruz.
Öte yandan halkın katılımı projemizin önemli bir parçası. Katılımı sadece bir temenni olmaktan çıkarıp Taksim Kolektifi adı altında somut bir program tanımı yaptık. Meydanda ve parkta tanımladığımız uyarlanabilir etkinlik alanlarının kentli tarafından aktif bir şekilde kullanıldığı, kentlinin taleplerini dile getirip tercihini kullandığı bir katılım süreci öngörüyoruz.
Taksim’i yeniden uzun süreli bir inşaat sürecine sokmadan, mümkün olan en az müdahale ile en büyük faydayı sağlamak amacındayız. Etaplı bir imalat süreci ile Taksim’in gündelik yaşamını aksatmadan dönüşümü sağlayacağız.
16 Sıra Numaralı Proje
‘’Herkesin ve Herşeyin Meydanı’’ – TAKSİM
Bu proje mekanın belleğindeki izlerin bir yorumudur. Amaç, meydanı yeniden çok amaçlı kullanılan, gece-gündüz yaşayan bir merkez kılmaktır. Meydanın temel sorunları için çözümler üretilirken mekanın potansiyelleri değerlendirilmiş, bugünün ve geleceğin olası ihtiyaçlarının karşılanabilmesine çalışılmıştır.
Meydan konser, kutlama gibi farklı kullanımlara uygun altyapıyla donatılmış, ağaç varlığı arttırılmış, Maksem kaskatlı sularına kavuşturulmuş, meydanda kafeler, gazete, çiçek kioskları, kaykay pisti, yansıma havuzu tasarlanmıştır.
Taksim Meydanı yaklaşımları –Cumhuriyet Caddesi, Tarlabaşı Bulvarı, …- etüd edilmiş, meydanı kimliklendiren dokuların -Gezi Parkı, Cumhuriyet Anıtı, AKM, Aya Triada Kilisesi, …- meydanla kurduğu mekânsal ilişki yorumlanmıştır.
Cumhuriyet Caddesi -Tarlabaşı Bulvarı araç trafiği yer üstüne alınarak alan ıssız, tanımsız durumdan kurtarılmış, yeraltı geçidi mekanın belleğinin muhafaza edildiği bir ‘’Bellek Müzesi’’ne dönüştürülmüştür. Müzenin girişi Cumhuriyet Caddesi’nin Taksim Meydanı’yla kavuştuğu noktada, Gezi Parkı’nın köşesindedir.
Yolun yukarıya alınmasıyla dikilebilen köklü yüksek ağaçlarla Cumhuriyet Caddesi -Tarlabaşı Bulvarı boyunca yayaların ağaçlar altında yürüyerek meydana ulaştıkları bir yol karakteri oluşturulmuş, bu düzenleme Mete, Sıraselviler ve İnönü Caddesi için de önerilmiştir.
Gezi Parkı, Maçka’dan Taksim’e uzanan kent yeşilinin finali, meydanı tanımlayan mekânsal eşiktir. Kentsel bellekte yer etmiş bu parkın ve Taksim Bahçesi’nin yeşil varlığının ve kullanımının arttırılması için parkın çeperleri çınar ağaçlarıyla çevrelenmiş, üst kotu Prost planıyla uyumlu bir peyzajla düzenlenmiştir. Bir gezi, panorama terası ve etkinlik alanı olan bu kotta kafeler, açıkhava kütüphanesi, satranç, masa tenisi alanları, çocuk bahçeleri yer almaktadır. Parkın bir zamanlar Taksim Stadı olarak kullanılan alt kotu ise çim peyzajıyla çocukların top koşturacakları, yazın açıkhava sineması, kışın buz pisti olarak kullanılacak yeşil bir meydan olarak düzenlenmiştir.
19 Sıra Numaralı Proje
Taksim|OBRUK
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği uluslararası kentsel tasarım yarışmasında eşdeğer birincilik ödülüne layık görülen projeden biri olan 19 nolu Taksim|OBRUK, uzun süredir eski canlılığından uzak Taksim’i yeniden hak ettiği değere kavuşturmayı amaçlıyor. Proje, Taksim’i İstanbul’un yeşille iç içe etkinlik ve sanat merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Bu amaçla, alana yönelik iki temel öneri geliştirilmektedir:
İlki yerüstünde Gezi Parkı’nın yeşil dokusunu meydana doğru genişletip, meydan ve parkı bütünleştirerek daha tanımlı, rahat ve yürünebilir mekanlar yaratmak. Bu hedef, Taksim içerisinde çok sayıda nitelikli odak mekanın ortaya çıkarılmasını sağlarken, tercih edilen peyzaj düzeni ve ağaçlandırma ile büyük etkinlik ve buluşmaların da eskiden olduğu gibi meydanda yer almasına olanak sağlanmaktadır.
İkinci öneri ise yeraltına yönelik. Proje ile Taksim Meydanı’nın halen sağlıksız ve atıl olan alt kısmı, meydanla ilişkileri güçlü bir yeraltı sanat kompleksine dönüşüyor. Taksim’in yeraltında kalan kısmını alternatif sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacak sanat mekanları ile yeniden düzenleyen proje, yeraltı duraklarını birbirine bağlayarak AKM’ye doğru uzanan bu yeraltı omurgasını da OBRUK olarak adlandırılan çok katmanlı sergi ve performans yapısı ile sonlandırıyor.
Böylece OBRUK, Taksim’de AKM ile zaten var olan etkinlik kapasitesini çeşitlendirmeyi ve zenginleştirmeyi hedefliyor. Kentsel mekanda yeraltı ve yeryüzünü bütünleştiren farklı bir deneyim platformu yaratıyor. OBRUK ile Taksim, kendi döneminin çağdaş kimlik öğesini yeniden üretiyor!
OBRUK, aynı zamanda Taksim’den başlayarak tüm İstanbul’a yayılması planlanan yeşil hareketinin merkezidir. Proje ile kurgulanan uygulama arayüzü ile birlikte kolektif tohumlama süreci, kentin atıl alanlarını yeşil alan olarak dönüştürmeyi hedeflemektedir.
Yapımı yaklaşık bir yılda gerçekleşmesi öngörülen proje alanının üretimi süreci, meydanın vatandaşlar tarafından kullanımına engel olmayacak şekilde programlanıyor.
İstanbul Meydanları; Bakırköy Meydanı
Bakırköy Senin, Karar Senin sloganı ile siteden yapılan duyuruda, İstanbullular’dan Bakırköy Meydanı’nın tasarımında karar vermek üzere oylamaya katılmaları rica edildi.
9 Sıra Numaralı Proje
Yaklaşık 16 milyon nüfusa sahip dünyanın en büyük metropollerinden İstanbul’un en önemli merkezlerinden biri olan Bakırköy, yakın çevresinde komşuluk ilişkisi içerisinde bulunduğu ağırlıklı konut yerleşim alanlarının da etkisini, sahip olduğu farklı kültür ve dinlerin izlerini taşıyan zengin kültürel kimliği ile buluşturmuş ve kentin en önemli çekim merkezlerinden biri haline dönüşmüştür. Bu bağlamda, Bakırköy’ün merkezi sayılabilecek yarışma alanı ise gün içerisinde milyonlarca insanın kullandığı bir kent parçası olarak belirmektedir. Yakın çevrede bulunan alışveriş merkezleri bu yoğun kullanımı besleyen etkenlerdendir. Bütün bu özellikleri ile Bakırköy Meydanı, İstanbul’un batı çeperindeki ilçelerine de hizmet veren, geniş etki alanına sahip bir meydandır. Yakın çevresindeki konut dokusu ile ticaret hayatının iç içe geçtiği alan, yakın geçmişte tamamlanmış ve kısa zaman içerisinde yenilerinin de ekleneceği ulaşım hatları ile daha yoğun kullanımlı bir kent merkezi olacaktır.
Bakırköy Cumhuriyet Meydanı, kentin en yoğun ulaşım rotalarından biri olan E5 otoyoluna kuzey-güney aksında bağlanan İncirli Caddesi ile 19. yüzyıldan beri hizmet veren ve İstanbul’u doğu-batı yönünde kat eden demiryolu hattının birleşim noktasında bulunmaktadır. Aynı şekilde kıyı bandı boyunca devam eden yeşil doku üzerinde bulunan odaklar ile de ilişkilidir. Bu odakların kent içi ulaşım arterleri ile bağlantısını kuvvetlendirmek adına yarışma alanı bir ara kesit görevi görmektedir. Geçmişte taşıt yolu olarak kullanılan Fahri Korutürk ve Ebuzziya Caddeleri bu kıyı bandı odaklarının güçlü ulaşım akslarına bağlanmasında önemli rol üstlenmektedir. Bu bağlamda aslında yarışma alanı doğu-batı ve kuzey-güney yönünde kente hizmet eden farklı türdeki ulaşım yollarının tam merkezi kesişiminde bulunma özelliğine sahiptir. Bu çerçevede Bakırköy Meydanı ve yarışma alanı yakın çevresi ile birlikte ele alınmayı gerektirmektedir. Yarışma alanına dair stratejiler alanın bu özelliklerine göre şekillendirilmiştir.
12 Sıra Numaralı Proje
KENTSEL BELLEK İZİNDE ULAŞILABİLİRLİK
Proje alanının mekânsal tasarımına başlamadan önce alanın çevresiyle birlikte kentsel bellek izinde ulaşılabilirlik kurgusu ele alınmıştır. Öneri proje, Bakırköy’ün tarihle içiçe durumunun kentli tarafından farkedilmesi, benimsenmesi ve gündelik hayatın olağan akışı içerisinde onun bir parçası haline getirilmesi amacıyla bir kültür rotası fikri üzerinden şekillenir.
Kültür Rotası sahil hattından başlayan ve Fildamı Sarnıcı’na kadar uzanan kesintisiz bir yaya promenadıdır. Bu promenadın gündelik yaşamla en kuvvetli şekilde temas ettiği bölüm ise Ebuzziya – Fahri Korutürk Caddeleri ile Cumhuriyet Meydanı’dır.
Kültür rotası, yalnızca tarihi yapılara ve kalıntılara değil, anılara da temas eder. Bu bağlamda tren yolu; gerek meydan ile kentin güney bölümünü ayıran çok kuvvetli bir eşik olarak, gerekse Bakırköy halkının hafızasında barındırdığı son derece kuvvetli referansı ile önemli bir anı mekan olarak ele alınmıştır.
Tren yolları durmamızı sağlar. Belki uğurlamayı çağırıştırır belki beklenen kavuşmayı. Bu yüzden tren görünce dururuz, ontolojisinde hüzünlü bir nostalji barındırır. Tren yolları kesintisiz olduğu için yoğun konut stoğu içinde bize sürpriz ufuk çizgisi armağan eder. Bu rayların bastığı toprak, yüzlerce yıldır bu tren hattını kullanan insanların bastığı ile aynı toprak.
Bu bağlamda tren yolu, kültür rotasının en kuvvetli şekilde mekanlaştığı yerdir. Söz konusu rota tren yolu ile türlü şekilde ilişki kurar. Yanına iner, üstüne çıkar, platform olur ve kentliye ufka bakılan bir seyir noktası armağan eder.
23 Sıra Numaralı Proje
Sokak Çarşıları, Çok amaçlı yeşil alanlar, Meydanlar.
Bir kentin hafızası meydanlarıdır. İnsanlar, meydanlarda buluşur, bir araya gelir; Karşılaşmalar, buluşmalar, bir arada durmalar ve daha nice anlar burada, meydanların sessiz tanıklığında gerçekleşir. Kentin yaşayan hafızası, sessiz tanıkları ve sahnesidir Meydan’ı. Bakırköy Meydanı belki de bunun en iyi örneklerinden biridir.
Bakırköy Meydanı’nın 24 saat yaşayarak kentliye gece-gündüz ev sahipliği yapması için, mevcut meydan genişletilmiş yeşil meydan ile bütünleştirilerek, birbirini besleyen sert ve yumuşak peyzaj arasındaki denge kurulmuştur. Mevcut meydan, toplanma, bir araya gelme, karşılaşma, kavuşma, anma ve miting gibi ihtiyaçlara karşılık verirken; yeşil meydan dinlenme, oturma, sosyal faaliyetler gibi ihtiyaçlara zemin sunar. Bakırköy halkının genel yaş dağılımı düşüldüğünde ağaçlar ve yeşil alan ile kurgulanan yeşil meydan yaşlı halka nefes alacakları, amfide dinlenip vakit geçirecekleri, kamusal wclere ulaşacakları bir alan olacak; gençlere ise çalışma, toplanma bir arada sosyalleşme için bir düzlem sunacaktır. Her yaş grubunu bir araya getirecek bu alan meydanın sosyal bağlacıdır.
Meydana çeper olan kolon sistemi ve heykeltıraş Prof.Tamer Başoğlu tarafından yapılan Atatürk heykeli birer kolektif bellek ürünüdür. Hafızada yer edinen bu bellek değerin alanda korunması önerilmiş ve köklü Bakırköy Tarihi’nin, önemli an ve anılarının anlatılacağı bir kılavuz tarih çeperi ile desteklenmiştir.
Aktif bir ticaret caddesinin en temelinde kullanıcı konforu, nitelikli açık alan, görsel bir düzen ve çekicilik, sokakta sanat gibi bileşenler yer almalıdır, bu doğrultuda yer altı çarşının üzeri açılarak iki çarşının güçlerini birleştirmesi önerilmiştir. Tüm cadde bir Açıkhava avm olarak çalışarak kentliye temiz hava, gün ışığı, yeşil alan, oturma dinlenme alanları sunarak konforlu bir ticaret vadeder. Cephe iyileştirme ile düzenli bir tabela sistemi, üst örtüler ile gölge alanlar, aydınlatma sistemi ile güvenli ve canlı bir alışveriş caddesi tasarlanmıştır.
İstanbul Meydanları; Salacak Kıyı Bandı
Salacak Senin, Karar Senin sloganı ile siteden yapılan duyuruda, İstanbullular’dan Salacak Kıyısı’nın tasarımında karar vermek üzere oylamaya katılmaları rica edildi.
4 Sıra Numaralı Proje
Salacak ve çevresi, Kız Kulesi’yle tamamlanan Boğaz peyzajı, tarihi yarımadanın en güzel manzarasına hakim konumu ve eşsiz günbatımlarıyla kentin ve kentlinin hafızasında özel bir yer tutar. Üsküdar’dan Harem’e uzanan kıyı boyunca yapılacak düzenlemeyle kentlinin sosyal, kültürel, sportif ve rekreatif ihtiyaçlarını karşılayacak bir kamusal alan amaçlanmaktadır.
Proje kapsamında Boğaz’dan Üsküdar’a uzanan kıyı yeşili kıyı ve falezlerde devam ettirilerek siluetin kimliklendirilmesine ve ekolojik koridorun sürdürülmesine çalışılmıştır.
Üsküdar- Kadıköy tramvay hattı ve metronun sahil yolu araç trafiğine getireceği olumlu katkıdan yararlanılarak araç yolu üç şeride düşürülmüş, trafik yavaşlatılmıştır. Asfalt yol döşemesi değiştirilmiş, yolun iki tarafında ağaçlıklı yaya yolları önerilerek sahil yolunun karakteri değiştirilmiştir. Kıyıda kesintisiz bir promenad ve bisiklet yolu önerilmiştir. Üst kottaki kenti kıyıyla bağlamak ve eşsiz panoramayı üst kottan deneyimlemek için falezlerde mevcut merdivenlerle ilişkilendirilmiş promenadlar ve seyir terasları tasarlanmıştır.
Kıyı kullanımının zenginleştirilmesi, kıyı – Kız Kulesi ilişkisinin ve kıyı- kent dokusu bağının güçlendirilmesi amaçlanmıştır. Salacak Parkı, Kız Kulesi Sahnesi, Günbatımı Terasları ve Eski Salacak İskelesi’nin yeniden kullanıma açılması bu amaçla yapılan düzenlemelerdir. Eski Salacak Plajı’na atıfta bulunan deniz havuzu, yeniden düzenlenen balıkçı barınağı, falezlere yaslanmış lokantalarıyla Salacak kıyısı İstanbul deniz kültürünün yaşatıldığı mekandır.
Harem limanı ve otogarın taşınmasıyla kıyıyla bütünleşen geniş peyzaj alanı içinde bir kültür ve rekreasyon odağı olarak Performans Sanatları Merkezi, Deniz Havuzu ve Harem Parkı tasarlanmıştır. Peyzaj içinde herkese hitap eden –yazlık sinema, kafe, organik pazar, çocuk bahçesi, satranç, fitnes gibi- aktiviteler yer almaktadır. Bu bölgenin kentsel bellekteki izlerinin korunması amacıyla siloların,vinçlerin, pierlerin sergi, müze, rekreasyon, spor alanı olarak değerlendirilmesi ve kıyıda bir cruise limanı yapılması önerilmiştir.
42 Sıra Numaralı Proje
DOĞA VE MİMARLIK ARASINDAKİ TAMAMLAYICI İLİŞKİ: FALEZ YENİDEN
Salacak siluetinin eşsiz güzelliğinin arkasında yeşil örtü ile örtünmüş falezler yer alır. Bu görüntü, dünyada eşi az görülen bir doğa oluşumudur. Kıyının kara ile kavuştuğu bu muazzam doğa, yapılan dolgu alanlar ile koparılmıştır. Dolgu alanın griliğine karşı önerilen tasarım falezlerin yeniden kıyıya kavuştuğu, doğanın özgün yaklaşımından ilham alır. Eşsiz siluetin kıyı boyunca devam edeceği, doğa ile bütünleşen bir izlek, yeşilin kıyıya sızması ile tasarlanır.
Kız Kulesi önündeki teraslamalar, falezlerin morfolojisinden esinlenerek, Üsküdar tarihi ile bütünleştirilir ve ağaçlarla desteklenerek, doğaya özgün oluşumuna kavuşturmak hedeflenir. Doğayı taklit eden bu tasarım, boğazın gücüne ve doğa olaylarına dayanıklı bir kıyı seyir alanı sunar.
Bugün Salacak, kıyı boyunca devam eden, sağlı sollu otoparklar, tesislerin şemsiye gibi özel eşyaları ile işgal edilmiş durumdadır. Otoparkların, yayaya engel oluşturan durumu yeniden ele alınarak, yaya yolunun genişletilmesi ile kıyıya erişimin mümkün olması hedeflenmiş; Nostaljik Tramvay ve bisiklet yolu ile kıyı deneyimi çeşitlendirilmiştir. Araç yolu 2 şeride düşürülmüş, toplu ulaşım ve yaya erişimi güçlendirilmiştir.
Kıyı boyu çok yönlü etkinlik alanları yer alır. Oturma ve sokak lezzetleri alanları, bisiklet ve yürüyüş yolu, kısa süreli otopark vb. kurgulanmıştır. Harem otogarı yıkılmış, bu alan kent parkı ve içerisine yerleşmiş sanat yapıları ile tasarlanmıştır. Falezlerin yeşil alan sürekliliği, Haremde kent parkı olarak devam edecek, Kadıköy ve Üsküdar kıyısında kentlilerin nefes alacağı nitelikli bir sosyal ve rekreatif alan oluşacaktır. Tek büyük bir yapının hem ekonomik sürdürülebilir olmayacağı hem de arkasındaki doğayı kapatacağı nedeniyle sanat yapıları küçük birimlerden oluşarak parka dağıtılmış ve kullanıcılar ile teması artırılmış, aynı anda birden fazla etkinliğe olanak sunması amaçlanmıştır. Parkta koşu yolları, oyun alanları, kıyı boyunca dinlenme alanları, teraslar, çayırlar ve amfi gibi çok sayıda fonksiyon yer alır.
53 Sıra Numaralı Proje
Alan üzerine yürütülen kentsel-tarihsel okumalarda, Selimiye Kışlasından başlayarak Şemsipaşa Meydanına kadar uzanan falez tipolojisindeki karakteristik topografyanın izin verdiği noktalarda; kıyıdaki yaşantı nüvelerinin birer çeşme meydanıyla başlayarak denize doğru artiküle olduğu görülmüştür.
Bununla birlikte çeşmeli meydan ile kıyıya açılan hareketin suyla arasında bir eylem yüzeyi üreterek (iskele, plaj, mendirek gibi) yaşantıyı çoğalttığı ve kentsel-kırsal majör-minör odakları ürettiği tespit edilmiştir. Öte yandan kentin metropolleşme sürecinde, Salacak kent-kıyı-su arakesitindeki ilişkinin kıyı dolgusu ve sonrasında araç yoluyla kesintiye uğratıldığı ve bu durumun majör-minör odakları parçaladığı; böylece kıyının bir transfer yüzeyine ve salt turistik panoramik bakı aksına dönüştüğü gözlemlenmiştir.
Alana yaklaşımda, yaşantı üreten artikülasyonun kıyıyla buluşarak ürettiği odakları (Harem, falez setüstünden kıyaya inen merdiven patikalar, Salacak İskelesi ve Şemsipaşa Meydanı) tekrar aktive etmek bir tasarım problemi olarak ele alınmıştır. Böylece dolgu yüzeyinin ürettiği kıyaya paralel aksın dikey artikülasyon kurgularıyla birleşerek üretebileceği kıyı-kent yaşantısının potansiyelleri araştırılmış ve öneri bu prensip bağlamında geliştirilmiştir.
İnşaat Mühendisi Mithat GÜNEY, PMP YouTube Kanalım
Dünya genelindeki İnşaat Projeleri ve Şantiye Görüntüleri ile ilgili videoları İnşaat Mühendisi Mithat GÜNEY, PMP YouTube kanalımda yayınlıyorum. Bunun yanında yakında Profesyonel Proje Yönetimi ile ilgili eğitim videolarımı da yayınlamaya başlayacağım.
Gelişmelerden haberdar olmak için Mithat GÜNEY, PMP YouTube kanalıma abone olmayı, videolarımı beğenmeyi ve paylaşımlara yorum yapmayı ihmal etmeyin. Teşekkürler.
Kaynak; İstanbul’da meydanların yeni tasarımları için oylama başladı
Düzenleyen; İnş. Müh. Mithat GÜNEY, PMP
#mithatgüney / @mithatgny www.mithatguney.com
Abone Listemize Kaydolun
inşaPORT Mail Aboneliği
Posta listemize abone olun ve e-posta gelen kutunuzda ilginç şeyler ve güncellemeler alın.
Abone olduğunuz için teşekkür ederiz.
Bir şeyler yanlış gitti.